Analiz | Galatasaray Yönetim Kurulu

14 Mayıs tarihi Galatasaray'ın kurtuluş günüydü bir çok Galatasaraylıya göre. Çünkü Galatasaray'da olmayacak şeyler oluyor. Mali Kongrede olanlarla 14 Mayıs tarihi seçim tarihi olarak belirleniyor ve herkesin kurtarıcı gözüyle baktığı Ünal Aysal çok sağlam bir ekiple oy rekoru kırarak başkan oluyordu.
Galatasaraylılar umutlu Başkan heyecanlı yönetim kurulu iştahlıydı. Güzel günler yakın gibiydi. Verilen Başarı,Başarı ve Başarı sözleri beklentileri tavan yaptırdı. Daha hiç bir icraat yokken Galatasaraylılar emindi ve yüzleri gülüyordu.
Kısa vadede ödenen yaklaşık 50 milyon dolar ve yönetimin uğraşını görmemek gerçekten de haksızlık olurdu.
Yapılan hamleler de güzeldi Fatih Terim geliyordu takımın başına. Bu çerçevede yapılan nokta transferler umutları yeşertiyor evet büyük başkan Ünal Aysal dedirtiyordu herkese. Beklentiler git gide büyüyor,başkanda heyecanlı konuşmalar yapıp büyük isimlerin geleceğini söylüyordu. Gerçekten de başkan isterse çoğu şey hatta imkansız denilenler bile olabilirdi. Her şey çok güzel görünüyordu ama yavaş yavaş medya bu havayı bozmaya başlıyordu. Yönetimi bölmeye çalışmaları yandaş medya tarafından yapılmaya başlanıyordu. Şu isim şu ismi istemiyor diye günlerce haber yapmaya başlayan medya içinde resmi site boyuna yalanlama haberi giriyordu. Ateş olmayan yerden duman çıkmazdı tabi ki ancak yandaş medyanın bunu Galatasaray'da yoluna giren işleri,düzelen havayı bozmak için yaptığı da çok açık ve netti.Bizlerde medyanın bu oyununa gelip güzel havayı dağıtmaların da yardımcı olmaya başlıyorduk. Senelerden beridir bize zarar veren medya yine taraftarı etkiliyor forumlarda yine karamsarlık başlıyordu. Üstüne beklenilen transferlerin gerçekleşmemesi tepkileri arttırıyordu. Bunun üzerine Forlan-Reyes ismi ön plana atılıyordu. KAP'a bildirilen bu 2 isimle birlikte yine büyük başkan sesleri yükseliyordu. Ama medya yine yapıyordu yapacağını; ' Bir başkanın transfer görüşmelerinde ne işi var' diyerek başkana zarar vermeye çalışıyorlardı. Ne malum başkanın görüşmelere katılacağı sonrada bunu başkan; 'Ben Atletico başkanıyla tanışmaya gittim,gereken görüşmeleri yönetici arkadaşlar gerçekleştirdi', diyerek gerçekleri ortaya koyuyordu.
Yandaş medya durmuyor bu transferler gerçekleşmezse Başkan rezil olur demeye başlıyordu. Bence bunun rezil olmakla bir alakası yok ama tabi ki başkan gidiyorsa büyük ihtimalle işi bitirmeye gidiyordur. Bunu abartmanın anlamı yoktur. Zaten aslında iş bitmişti son anda Reyes vazgeçti. Forlan hala nazlanıyor.
Gündemdeki konularda sorun olmadığını ve bunu medyanın bir oyunu olduğunu bizi bölüp geçen senede kalan karamsar tabloyu hatırlatarak bizleri karamsarlığa düşürmek istediklerini görmemiz gerekiyor artık. Bizi zaten bu duruma düşüren yegane sebep kenetlenemememiz ve birbirimize inanmamamız.
Ama yönetim kurulunda tabi ki sorunlar var. Herkes ayrı telden çalıyor. 2.Başkan çıkıyor bu isimle ilgilenmiyoruz diyor ama başkan gündemimizde diyor. Diğer yönetici bu ismi aldık derken başkan veto ediyor. Yani bazı yöneticiler heyecanına yenilip boş konuşuyor. Buda yönetime zarar veriyor. Transferle de bir çok kişinin ilgilenmesi bilgi kirliliğini doğuruyor. Karmaşa alıp başını gidiyor ama bu sorunu çözmek için bir kaç önlem alındığını da biliyoruz. Umarım bu ufak sorun hallolur ve yönetim kendi kendine zarar vermez.
Birde gelelim yapılamayan transferlere yada geciken transferler diyelim. Evet bunu herkes gibi bizde görüyoruz transferler gecikmiştir ve bir plansızlık vardır. Nedendir nede oluyor bunlar bilemeyiz ama bir yanlışın olduğu nettir. Umarım çok ama çok özverili çalışan bu yönetim bu ufak tefek detayları bitirip son noktayı koyar ve takımı kurup taraftarın eski havasını yakalamasını sağlar.Şimdilik YK için söylenecek şeyler ve notlar bunlardır.
Bize düşen görevse ne olursa olsun yönetimin ve takımın arkasında olmaktır. Unutmayın ki ; Herkes Gider Biz Kalırız Biz Galatasaraylıyız.



                                                                               FossaGialloRosso | Aşkın Ateş.