STSL | Galatasaray-Samsunspor (3-1)

Maçtan önce herkes gibi bende pek rahat değildim. Geçen seneden kalan umutsuzluğun üzerine ilk haftada alınan mağlubiyet bizleri daha çok temkinli kılıyordu ister istemez. Ama tabi maçın Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena'da olması bizlerin içini birazda olsa rahatlatıyordu. Cimbom ilk kez taraftarıyla buluşuyor. İmparator ilk kez resmi olarak taraftarının karşısına çıkıyordu. Maçada ilgi tatil dönüşü olduğundan dolayı azımsanmayacak bir orandaydı.Gönül isterdi ki stad full olsun ama olmadı. Maçtan önce kadrolar elimize geçtiğinde aslında Yekta'nın eklenmesi gerektiğini düşündük ancak buda olur ama herkes yerinde oynasın yeter dedik. Terim'in sisteminden vazgeçebileceği bir maç olması için az dua etmedim ben(kazanmak şartıyla) ki bence öyle oldu. Neyse maçı değerlendirmeye başlayalım.
Galatasaray maça ; Muslera-Sabri-Ujfalusi-Gökhan-Hakan Balta-Melo-Kazım-Selçuk-Eboue-Riera-Baros 11'i ile çıktı. Maç bizim kontrolümüzde başladı hatta ilk 15 dakika Muslerayı göremedik bile. Orta alanda güzel tek paslar yaparak takım öne doğru çıkıyordu ama bir türlü bitirici pası atamıyordu. Melo rakip takımın ataklarını birer birer kesiyor ve ayağa oynayarak en gerdi oyunu kuruyordu. Selçuk beklentimizin altında kalıyor ve bitirici pasları atamıyor,yanındaki partneri Eboue ise maçta tel tel dökülüyordu. Neyse ki olağanüstü bir gol geliyor golü atansa Pitbull lakaplı futbolcumuz Felipe Meloydu(Dakika 17). Gol sevincide bir o kadar şahaneydi demeden geçemeyeceğim. Golden sonra etkinliğimiz her geçen dakika azalıyor. Top kaybı yapmaya başlıyorduk. Barosun formsuzluğu ve bunun üstüne pas alamaması,Kazım'ın içeri katedememesi ve tabi sahada dökülen Eboue. Her neyse ilk yarıyı 1-0 kazasız belasız bitiriyoruz. Ama takım bağırıyor tek forvet olmaz olamaz, 4-4-2 sistemi bizim olmazsa olmazımız diye. Ama buna müdahale gelmiyordu FT tarafından.
Bunun üzerine Gökhan Zan'ın çıkarken kaptırdığı topla eski bir Galatasaraylı M.Sarp golü atıyor ve korkulu süreç başlıyor gibiydi(Dakika 54). Bunun üzerine sahanın en kötülerinden Eboue sakatlanarak yerini Elmander'e bırakıyordu. Bunun üzerine diğer etkisiz isim Baros çıkıyor yerine Sercan oyuna giriyor. Ve sistem değişiyor artık Elmander sistemi apaçık anlatırken sonunda dedirtiyor taraftara. 4-4-2'e dönüyoruz ve bunun meyvesini hemen alıyoruz. Pozisyon üstüne pozisyon yaratırken. Selçuk'un verdiği pasla çok güzel bir topuk pasıyla Sercan bırakıyor ve Elmander sol ayağıyla topu ağalarla buluşturuyordu(Dakika 73). Burada bir kez daha görüyorduk bize gereken oyun şablonunu. Oyuna sonrada giren Sercan ve Elmander oyunu çok etkiliyordu evet ama daha önemlisi Sistemin değişmesi bizi zafere götürüyordu. Ardından kaleci Ahmet Şahin'in saçma sapan hareketi sonunda penaltı ve kırmızı kart çıkıyor ve Penaltıyı kullanan Selçuk topu ağalarla buluştururken dakikalar 76'ı gösteriyordu.
Buradan sonra rakibin 10 kişi kalması ve bizim daha çok oyuna asılmamız sonucu istediğimiz bol pozisyonlu takımı görebiliyorduk sahada. Maçı da kazasız belasız ihtiyacımızın gerektirdiği gibi 3-1 alarak sahadan ayrılıyorduk.

Genel Yorum : Kısacası bu takım 4-4-2 takımıdır. Takım bas bas bağırıyor 4-4-2 diye oynayalım diye. Eğer 4-4-2 oynamazsak başarı hayalden öteye gitmez. Yeni transferlerden Riera ilk maçına çıkmasına rağmen ben çok beğendim. Sercan bu takımda olması gereken isimlerden ve tabi ki Elmander'de öyle. Ancak öyle bir isim var ki Felipe Melo bu takımın can damarı. Bence açık ara yılın transferi. Bugün her şeyi yaptı. Tüm atakları kesti,başlattı ve golünü attı. Yürüyedur Felipe Melo!.

Maçın Özeti ;