8 Ekim 2011 Cumartesi
Büyük Yetenek Arda Turan (!)
Arda Turan son zamanlarda Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük yetenek olarak görülen, her ülkenin kendine ait bir yıldızı olduğu bu dünyada bizimde Türkiye olarak dünyaya gösterdiğimiz gururla sunduğumuz yıldızımız.
Kariyerinin bu noktaya gelmesinde dönüm noktası bence Ersun Yanal ile Manisa'da çalışmış olması olan Arda Mlada Boleslav maçı ile birlikte Galatasaray ailesine jet bir giriş yapmıştır. Giydiği 66 numara ile Galatasaray taraftarının gönlüne taht kurmuş olan genç oyuncu oynadığı 2 sezon boyunca kısa sürede takımın en önemli parçası olmuştur. Cevat Güler ile kazanılan şampiyonluk sezonunda genel olarak 11 Türk ile sahaya çıkan Galatasaray takımının en önemli parçası olmuş, hatta kritik Sivas maçında takımı attığı 2 golle şampiyonluğu alan isimlerden biri olmuştur.
Şampiyon olduktan sonra Arda Turan artık yıldız konumundaydı öyle ki kendisi bile artık bunun farkına varmış hatta Lincoln'ün kaptan olmasından sonra çıkıp ben bundan sonra 2. kaptan olmam artık diyebilecek kadar kendine güveniyordur. Yine aynı Arda o sezon bir maçtan sonra Lincoln'ü hedef göstererek; bazı arkadaşlar sahada aldıkları paranın ve desteğin hakkını vermiyorlar minevalinde açıklamalar yapıyordu Kewell'ın gelmesi ile ilk başlarda sağda oynamaya başlayan ve bundan memnun olmayan Arda'nın tepkisini sakal bırakarak gösterdiği yazılıp çiziliyordu. Belli ki kendisi artık bu takımın lideri olmak, 1 numarası olmak istiyordu.
Bir sonra ki sezon Rijkaard'ın başa gelmesi ile yeniden yapılanmaya giren ve Hagi'den sonra saha içinde seneler boyunca lider arayan Galatasaray hem 10 numarayı, hemde kaptanlığı ona vererek yeni bir idol yeni bir Metin Oktay yaratma çabası içerisindeydi. Hayallerine ulaşan Arda Turan Rijkaard ile birlikte sezonun ilk 10 haftası fırtına gibi esiyordu. Ne olduysa daha sonra gerek sakatlıklar, gerek takımda orta sahada ki eksiklikler, gerek Rijkaard'ın saçma sapan takım yönetimi sonucu Galatasaray ligi 3. bitirmiştir. Bunun yanın da koca sezon Arda Turan futbolu ile değil yeni kız arkadaşı oyuncu Sinem Kobal ile olan ilişkisi konuşuluyordu. Kız arkadaşına jest yapmak isteyen Arda Turan Bakırköyde bir sinema kapatması çok konuşulmuş olay olmuştu, kötü giden takımın kaptanı olması sebebiyle kötü gidişin faturası Arda Turan'a da kesilmiş ve Diyarbakır maçında tribünlerde belkide ardanın ayrılışının başlangıcı olan o malum beste ve ıslıklanmalar olmuştu. Bir sonra ki sene Arda Turan için herşey daha da kötü gidiyordu Belçika maçında gelen sakatlık Arda'yı sahalardan uzun bir süre uzak bırakmıştı. Arda'nın da olmaması ve Galatasaray'ın geçen sezon rezalet performansı eleştiri oklarının Arda'ya daha çok eleştiri yükünün binmesine sebep oldu, medya üstüne gittikçe gitti sürekli Atletico Madrid ile isminin alınması Galatasaray resmi sitesinde gösterilen resmi teklif derken artık Arda'nın Galatasaray'dan ayrılmasına kesin gözüyle bakılmasına başlandı. Yaz transfer döneminde Arda gitti Arda kaldı derken Arda liglerin ertelenmesinden sonra Babam dediği Fatih hocasını ve canım dediği klübünü liglerin başlamasına kısa bir süre kala bırakarak Atletico Madrid'e 13 milyon karşılığında transfer oldu.
Basın çok üstüne gitti, taraftar ıslıkladı bunlar Arda'nın Türkiye'den ayrılmak istemesinin başlıca sebepleri olarak hep kendisi söyledi durdu, peki Arda acaba kendi yaptıklarını hiç düşündümü?, taraftarın beklentilerine cevap verebildi mi? Tarihin en kötü Galatasaray'ın kaptanlığını yaptı kötü gidişi durdurmak için kaptan olarak ne yaptı? Cevap olarak hiçbirşey yapmadı. 10 numarayı aldığı günden beri kendini herkesten üstün görmeye başladı, yabancılaarı hep dışladı, söylemleri hep yabancıların aldıkları paralarla ilgiliydi. Öyle ki gittikten sonra bile İspanyalar'dan en çok şikayet ettiği basından uzak kalamayarak yabancılara, taraftara verdi veriştirdi. Kendisine hiç sordumu acaba '' yabancılar Türkiye'ye gelir gelmez Galatasaray, Fener, Beşiktaş büyük takımlar diyorlar, okadar parayı aldıktan sonra derler tabi'' derken acaba kendi Madrid'e transferi sonrasında '' Atletico çok büyük takım, Real Madrid teklif etsede Atletico'ya gelirdim, en büyük hayalım Real'e gol atmak, Aupa Atletic'' demesinin sebebi neydi? Peki geçen sene sevgililer gününde takım kampa giderken ( yabancılarda dahil) İstanbul'da kalıp 14 Şubat'ı kız arkadaşı ile geçiren takımın kaptanı sen değilmiydin? Bunu herhangi bir yabancı oyuncu yapsa tepkin ne olurdu? Takım maçlardan sonra hep birlikte otobüsle Florya'nın yolunu tutarken sen özel aracınla giden sen değilmiydin? Bumu senin kaptanlığın? Diyarbakır maçında yapılan beste sadece sana değil bütün takımaydı ki ondan sonra gönlünü almak için taraftar onca şey yaptı ama sen hala trip yapmaya devam ettin, Arda gidecek dedikoduları çıktığında birgün olsun çıkıpta ben hiçbiryere gitmiyorum burda kaptanı olduğum takımımla kalıp kötü geçen sezonları telafi edicem dedin mi? Galatasaray'da olduğun zamanlarda sakatlıktan sonra 7-8 kilo fazlan vardı kıçın, göbeğin artık formalardan belli oluyordu ama ne zaman Atletico'ya gidicektin ozaman sıkı çalıştın kilolarını verdin sonrada bırakıp gittin klübü. Seni bu taraftar Metin Oktay gibi bir insan ile aynı kefeye koydu destek verdi asıl sen karşılığında ne yaptın? Hep bir sitem, gittin hala oralardan buralara taraftarı, yabancı oyuncuları eleştiriyorsun. Her zaman dilinden düşürmediğin 13 milyon euroyu kazandırdın ama bu takımın 2 senesinin altına dinamit koyan, kaptan olarak hiçbir sorumluluğu yerine getirmeyen aynı insanda sensin.
Umarım oralarda mutlu olursun, başarılı olursunda yolun Türkiye'ye Galatasaray'a birdaha düşmez. Çünkü Galatasaray'a bugüne kadar yaptığın en büyük iyilik 13 milyon kazandırman değil, bu takımdan uzaklaşmandır. Uzun seneler burdan uzak durman da Galatasaray'a yapabilceğin en büyük iyiliktir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder