19 Ekim 2011 Çarşamba
Galatasaray-Bursaspor Maç Analizi
Milli maçlara verilen aradan sonra bizim için zorlu bir maçtı. Galatasaray uzun bir galibiyet serisi ararken, Bursaspor çıkışını sürdürmek istiyordu. Galatasaray'ın geçtiğimiz son 2 sezonda Bursa'ya karşı galibiyeti olmaması, geçmişte milli maçlardan sonra alınan kötü sonuçlar taraftarı tedirgin eden unsurlardı bu maçta, birde üstüne kötü hava ve 1 hafta da stadımızda 3. maçın yapılacak olması zeminide ağırlaştırmıştı. Topu ayağında tutmak isteyen takımımız için olumsuz, kontra ataklarla gol arayan Bursa için avantajlı bir durumdu.
Maçta geçtiğimiz haftalarda kazanan 11 bozulmadı ve aynı diziliş ile başladık. Henüz ilk dakikalarda Gökhan Zan'ın alışkanlık haline getirdiği pas hatası ile Bursaspor tehlikeli bir atak buldu. Bu atak Bursa'nın ilk yarıda hemen hemen bulduğu tek ataktı. Galatasaray ilk yarıda oyunun mutlak hakimiydi ve golü bulması uzun sürmedi. Dakika 22 gösterdiğinde Engin bireysel becerisi ile Bursaspor defansını yararak içeride bulunan Elmander'e güzel bir top çıkardı ve Elmander golü bularak 1-0 öne geçirdi. Golden sonra Galatasaray oyunun kontrolünü kaybetmedi ama bu bölümde Galatasara'yı durduran Bursaspor değil hakem Hüseyin Göçekti. Önce Kazım'ın ceza sahasında faulsüz kaptığı topa faul düdüğü çaldıktan sonra ilk yarının son dakikalarında Eboue'nin ceza sahası içerisinde düşürülmesine pozisyona yakın olmasına rağmen düdük çalmayan Hüseyin Göçek Galatasray'ın farkı açmasına izin vermiyordu. Bursaspor'un sert oynayıp ataklarımızı kesmesine göz yuman Hüseyin Göçek özellikle taktir haklarını hep Bursa takımından yana kullanıp Galatasaray'ın hızını ve temposunu kesmeyi başardı.
2.yarıya ilk yarıdan uzak bir görünti ile başladı Galatasaray. Özellikle 60'dan sonra sahanın ağır şartlarınında etkisi ile fizik olarak düşen Galatasaray topun kontrolünü Bursaspor'a verdi. Dakikalar 81'i gösterdiğinde ise Galatasaray Sercan'ın bireysel hatası ile korner yaptığı pozisyonda Bursaspor Serdar Aziz ile golü buldu ve durumu 1-1 yaptı. Terim beraberlikten sonra geçte olsa oyuna müdahale etti ve Baros'u oyuna aldı. Sezon başında çok eleştirilen ama son haftalarda sonradan girdiği maçlarda etkisini hissetiren Baros 88.dakikada Galatasaray'ın çok şık ve organize getirdiği topta Elmander'in asisti ile sonradan girdiği bu maçtada pas geçmedi ve golünü attı kral.
Aslında sezona çokta iyi başlamayan takımımız için 3 maçlık galibiyet serisi ve özellikle Bursa gibi takıma karşı bu ağır şartlarda alınan galibiyet hem takımın güveninin yerine gelmesi, hem de ritm kazanması açısından oldukça etkiliydi. Takıma baktığımızda geçen sezondan farklı en önemli değişiklikler takımda ki birlik ve beraberliğin maksimuma çıkmış olması, geriye düşsede oyunu bırakmayıp kazanması, yavaş yavaşta olsa kazanma alışkanlığı elde etmesi ve en önemlisi saha içinde ortaya koydukları hırs ve yardımlaşma. Her hafta daha da üstüne koyduğumuz bir oyunumuz var. Geçen seneden alışık olmadığımız bir başka iyiye giden özelliğimiz ise sonradan giren oyuncuların takıma ve skora yaptığı katkı oldu. Olumsuz özelliklerimiz ise malesef bazı yabancı oyuncularımızn formsuzluğu. Arda'nın yerine alınan Riera çok etkisiz. Taraftar belki ondan çokta şeyler beklemiyordu ama bukadar da etkisiz olcak olması tahmin edilmiyordu. Bir başka transfer Eboue ise Arsenal günlerinden çok uzak bir görüntü çizmesi takımın daha iyi olmasını engelliyordu. Bir başka olumsuz özelliğimiz ise ceza sahasında çoğalamamamız. Hücuma çıkarken ilerde ve ceza sahasında az oyuncu ile kaldığımız için yeterince pozisyona giremiyoruz, bu sıkıntı bizi özellikle deplasman maçlarında çok daha fazla rahatsız ediyor.
Haftaya Antalya deplasmanı var. Bu hafta Ankarada 3 puanı bırakan Antalya'nın bize karşı nekadar mücadele ediceğini herkes biliyor ve özellikle son yıllarda bize ters gelen bir takım Antalya. Engin ve Kazım'ın zamansız sakatlığı bizi zorlayacak gibi gözüküyor. Bu deplasmandan alınacak 3 puan önümüze daha rahat bakmamızı sağlayacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder