Analiz | Galatasaray-İ.B.B (4-1)

Lige verilen iki haftalık aranın ardından lig yeniden start aldı ve bizim ilk rakibimiz ; ilk yarıda mağlup olduğumuz ; İstanbul Büyükşehir Belediyespor'idi. Melo'nun cezası ve genelde büyük takımlara ters gelen bir takımla oynayacak olmamız azda olsa bir tedirginlik yaratıyordu.Bunlara ek olarak verilen aranın takım olumsuz etkileme gibi bir etkisinin olabileceği , tedirginlik hususunu biraz daha etkiliyordu.

Galatasaray'ımız maça beklendiği gibi şu 11 ile çıktı ; Muslera-Eboue-Semih-Ujfalusi-Kazım-Engin-Selçuk-Emre-Baros-Elmander..

Melo yerine Selçuk'u biraz daha geriye çekmiş oldu hoca. Selçuk'un hucumsal faaliyetleriniyse ; Emre ile Engin   üstlendi. Aslında kağıt üstünde Sol açık olarak duran Emre Çolak böylece ataklarda biraz daha içeriye gelerek takımın pozisyona girmesi anlamında kilit  bir röle soyundu.Neyse ön bilgilerin ardından maçın analizine girebiliriz artık...



Maçı yine son zamanlarda yaptığımız gibi bölümlere ayıralım.

1. Bölüm(1-15 dakikalar arası.) ; Maçın başlaması ile birlikte ilk dakikalarda iki takımda orta sahayı ele geçirme gayreti içerisine girerek daha çok fizik mücadelesine dönüştü. Dakikalar 6'yı gösterirken de Emre Çolak sahneye çıktı ve muhteşem bir füzeyle topu filelere gönderdi. Bu golün gelişi ile herkes ; Maçı ilk dakikalarda kopardık derken yapılan saçma sapan top kaybının ardından ceza sahamızın hemen önünde rakibin 4-5 pas yapmasına izin verince. Visca uzaktan topu ağalara gönderdi.(Dakika 13) Ve aldığımız nefes bir nevi haram oldu böylece.

2.Bölüm.(15-40 dakikalar arası.); İ.B.B'nin golü bulmasının ardından oyun disiplininden biraz kopan Galatasaray'ımız bu dakikalarda topa hakim olmakta zorlanmaya başladı. İ.B.B ise golün getirdiği cesaret ile tehlikeli ataklar yaratmaya başladı. Bu dakikalarda Webo ile etkili olmaya başlayan İ.B.B biri çok net olmak üzere 2 pozisyona girdi. 35.dakikadaki pozisyonu Muslera son anda tokatladı ve buda maçın kaderini etkileyen pozisyonlardan biri olarak notlara düştü. Dakikalar 40'ı gösterirkense maçın tamamen kırılma noktası  yaşandı ve Webo,Semihin ayağına basarak direkt Kırmızı kartı görerek oyundan atıldı.

3.Bölüm.(40-60 dakikalar arası.) ; Kırmızı kartın hemen ardından oyunun kontrolünü almasını beklediğimiz takımımız karttan hemen sonra ilk 5 dakika kırılması zor bir dirençle karşılaştı ve pozisyona bile giremedi. Tam ilk yarı biterken ; Selçuk'un ortasında Elmander indirdi ve Baros'un kafa vuruşu az farkla auta çıktı. İkinci yarı için bu futbolla rakip 10 kişi olsa bile alabiliriz demek zordu bence. Takımda hazır olmayan isimlerin çokluğu gözümüze hemen çarpıyordu çünkü. Orta sahada Emre ve Engin hazır durumdaydı. Hucum oyuncularımızdan ; Kazım,Elmander ve Baros ne yazık ki formsuz bir görüntü çiziyorlardı ilk yarıda. Defansta aksaya tarafsa sol kanat oluyordu. İkinci yarı ile birlikte oyunu biraz daha kontrol altına alsa takımımız pozisyona girmekte zorlanıyordu. Korner organizasyonunda Emre'nin top istemesi ve yine düzgün bir vuruşla topu ağalara göndermesi gerçekten bizim için bir piyango oluyordu.(Dakika 51)

Bu golün ardından artık oyundan İ.B.B'yi biraz daha düşürmüş oluyorduk ve arkasından Kazım ile net bir pozisyona girdşk. Kazım kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu kaleciye nişanladı ve çok net pozisyonu böylece harcamış olduk..

4.Bölüm(60-90 dakikalar arası.) ; Maçın kontrolünü aldığımız bu zaman aralığında daha rahat pozisyon üretirken arada kontra atak ile rakip takım etkili olabildi. Bunun sebebiyse takımdaki hazır oyuncuların azlığıydı. Girdiğimiz net pozisyonların çoğunda Baros imzası vardı bu dakikalarda. Baros 2 net fırsatı kaçırdıktan sonra 3. fırsatta topu ağalara göndererek bizleri tamamen rahatlattı.(Dakika 72).

3-1'in ardından tamamen şevki kırılan İ.B.B etkili olamazken, oyunun istediği gibi oynayan takımımız maç biterken de Selçuk'un muhteşem golü ile skoru tayin etti ve maçtan 4-1 galip ayrılarak 7'de 7 yaptı..

Gelelim bu maçta istenilen futbolun neden oynanmadığına ;
1.Hazır olmayan oyuncuların çokluğu..
2.)Melo'nun olmayışı.(Melo olmayınca rakipler daha çok atak yapıp daha rahat hareket edebiliyor)
3.) Elmander'in ilk kez sahada olmaması.(Elmander olmayınca top taşımamız ve boş alan bulmamız azalıyor..)

Bu maçta parantez açacağımız isim ; Emre Çolak; Genç yıldız her maç üstüne koyarak devam ediyor. Bu maçta da takımın itici gücü olup 2 gol attı. Takımımızda önemli ataklarda kilit oyuncu oldu,diyagonal paslarla genişlik kazandırdı ve hucumda etkisiz olan forvetleri pozisyona sokmak için uğraştı. Bunların yanında gelip bir çok kez top çalıp defasına yardım etti. Kısacası çok büyük bir alkış daha aldı ve artık bu forma benim dedi..

Maçın yıldızı ; Emre Çolak..