Mağlubiyet sonrası, hele böyle oyunun kontrolü hep sendeyken alınan bir mağlubiyet sonrası bir değerlendirme yapmak gerçekten çok güç oluyor insan için.
Fenerbahçe'de Emir'in yokluğuna Ukic eklenmişken, Ömer Onan'dan mutlu haber geldi onlar adına.
Galatasaray derbiye tam kadro hazırlanırken, derbi günü Ender ve Cevher'in sakatlık haberini aldı.
Ama ne olursa olsun derbi bu, insanın gözü saktları, eksikleri görmüyor. Kadrolar kaliteleri değersiz geliyor insanın gözüne.
Sonuçta bu Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, ne olursa olsun kazanmalıyız/kazanacağız diyor insan.
Fenerbahçe Ülker ev sahibiydi, ev sahibi olmanın avantajını da iyi kullandı.
Geçen seneki play-off final serisi hariç 2 takımdan birinin deplasmandayken oyunu bu denli domine ettiğine uzun senelerdir şahit olmuyoruz.
Galatasaray M.P. maç boyu önde olan, maçın kontrolünü elinde tutan, kısacası sahanın patronu olan taraftı.
Ta ki son 2-3 dakikaya kadar...
Maç boyu bir çok kırılma anı yaşanmıştır ama hiçbiri maç sonundaki kadar belirleyici olmuyor malesef.
Galatasaray M.P. son dakikalarda kötü hücum etmesine rağmen maç yine elindeydi. Ama Shumpert'in sakatlanması, Tomas'ın şansının yardımıyla attığı 3'lük ( top dışarı çıkarken nasıl olduysa içeri düştü, zaten hemen peşinden onun gazıyla ikinci 3'lüğü yolladı ), Jamon Gordon'un çemberi turlayarak çıkan turnikesi, ve maç sonu kaçırdığı o bomboş şut can yakan kırılma anlarıydı. Kötü hücumlara bunların eklenmesiyle maç Spahija'nın da tabiriyle mucizevi bir şekilde Fenerbahçe Ülker'e döndü...
Fenerbahçe Ülker adına Emir'in yokluğu elbette önemli bir kayıptı, ancak Ukic'i bu maç hiç mi hiç aramadıklarını söyleyebiliriz.
Engin Atsür Fenerbahçe Ülker adına sahanın en iyisiydi. Bunda tabi ki Ukic'in yokluğunda dakikalarının ve sorumluluklarının artması önemli etkendi.
Galatasaray M.P. maçın son dakikalarına kadar hücumda çok aksama yaşamasa da, özellikle 3 kısası faul problemine girdikten sonra savunmada gardı ciddi anlamda düştü. Özellikle bu dakikalarda Ender'in takıma getireceği enerji ve savunma katkısı önemliydi.
Doğrusunu söylemek gerekirse ribaundlarda bunca sorun yaşadığımız bir gece de Cevher'in yokluğu da hissedildi. Ne Songaila ne de Shumpert orada ilaç olamadı. Kısaların ribaund katkısı da bir yere kadar sonuçta.
Salonda yaşanan taraftar olaylarına hiç girmedik. Nedeni ise "Büyük Adam" Oktay Mahmuti'nin bize söyleyecek söz bırakmamış olması.
Gerçekten mükemmel bir konuşma yaptı koç...
Yazıya girerken de söylediğim gibi, yenilgi sonrası yazmak gerçekten çok zor oluyor.
Her ne kadar şampiyonluk adına çok belirleyici bir maç olmamasına rağmen kaybedilen bu maçın derbi olması, hele hele maç boyu üstünken kaybedilmesi gerçekten üzücü oldu.
Ama bu maçı dün gecede bırakıp, önümüze bakmamamız lazım. Bu maçı telafi edeceğimiz daha çok maç çıkacaktır karşımıza.
Herkese mutlu yıllar, kalın sağlıcakla...
FossaGialloRosso Basketbol Ekibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder