Maç öncesini konuşmamıza pek gerek yok herhalde. Tipik bir derbi öncesi geyikleri döndü,dolaştı hafta boyunca.Tek fark bu sefer ; Galatasaray'ın rahatlığı ve rakibine özel bir maç gibi bakmamasıydı. Bu bir nevi ; büyüklük göstergesiydi. Bunun dışında olağan bir atmosfer ve rakip takımın her zamanki hoş olmayan tavırlarıydı.
Biz fazla uzatmadan , rakip takımın taraftarlarına kendi statlarında futbol resitali sunduğumuz maça gelelim.
Maça beklendiği gibi ; Muslera-Eboue-Semih-Ujfalusi-Hakan-Emre-Melo-Selçuk-Engin-Elmander-Necati 11'i ile başladı takımımız.
İlk 20 dakika...
Maça başlama şeklimizi ben ; kontrollü oyundan çok uyutma şeklinde bekliyordum. Bunu yapacak gibi başladık ancak bu tam olarak istediğimizi sahaya yansıtamadık ve kontrolü de rüzgarı'da rakibe verdik. Maçtan önce değindiğim en önemli nokta ilk 20-30 dakika idi. Bunun nedeniyse ; rakibin kötü durumda olması ve ne olursa maçın başında yakalayacakları gazla olacağındandı. Maalesef ilk 15 dakika da pozisyonsuz 2 tane gol yedik ve 2-0 mağlup duruma düştük.Sonraki 5 dakikayı da oyunu dengelemek için uğraştık ve 20. dakikada oyun tam anlamıyla orta saha mücadelesine döndü..
Geçen 20 dakikanın ardındansa oyunun tek hakimi 70 dakika boyunca ; Galatasaray'dı. Nitekim Galatasaray devre'nin sonuna kadar takımına top göstermeden , muhteşem bir oyun oynadı ve bunun meyvesini 36. dakikada Elmander'in attığı golle aldı. Futbolumuzun bu kadar değişmesindeki etkenlerse ; Takımın , disiplinden kopmadan savaşması ve asıl oyun felsefemize dönmemiz neden oldu. Devre biterken girdiğimiz diğer pozisyonlardan yararlanamamızsa her zaman ki gibi rakibin bize karşı tutan şansıydı. Görülmesi gerekense bu 25 dakikalık periyotta , tam anlamıyla rakibi felç eden bir pres ve oyunun 2 yönünü kusursuz oynayan bir Galatasaray'ın olduğuydu. Bu Galatasaray, oyunu istediği gibi yönlendirmesinin yanında birde pozisyonları da istediği kadar üretebiliyordu. Bir nevi hazırlık maçı hüviyetinde rakibi darmadağın ediyordu..
Herkesin beklentisiyse ikinci yarıda da Galatasaray'ın aynı şekilde domine ederek başlamasıydı. Ancak 2.yarının başlamasıyla beraber 5 dakika maç ortada devam etti.Bu 5 dakikalık periyodun ardından yine oyunun tek hakimiyse yine Galatasaray'dı. İkinci yarı'da ki güzel oyunumuzun ilk yarıdakinden farkıysa ; maça başlarken yapmak istediğimiz uyutma ve ardından boğma taktiğini uyguluyor olmamızdı. Bunu da muhteşem bir şekilde uygulayan takımımız 2. golü buldu ve rahatlıkla galip geleceği maçta galibiyeti kaçırdı. Bu maçta takımımız bir daha gösterdi ki ; Galatasaray bir düşerse,bin kalkar. Rıdvan Dilmen değimiyle ;" Galatasaray bu ,çakar sana."
Beraberliğe üzüldüğüm bir gecenin sonunda normal ligi lider kapatmanın verdiği mutluluk ve güzel oyun için teşekkürler Galatasaray.. Ancak unutulmaması gerekilen bir play-off var bunu da unutmayalım. 9 puanlık fark en iyi ihtimalle 5 olacaktır play-off'lar da. Konsantrasyonu bozmak yok ama Şampiyonlukta yakın Meşaleyi daha büyük bir ateşle yakabilmenin rahatlığı da kayda değer.
Maçın Yıldızı : Semih Kaya..
Yediğimiz 1.golde tekmeye kafasını uzattı ve faule maruz kaldı. 2. goldeyse kimsenin yapacak bir şeyi yoktu. Diğer bölümlerde tüm topları kesti ve uzaklaştırdı. Kademelere zamanında girdi. Böylece ilk Kadıköy deplasmanından alnının akıyla ayrıldı.
Unutulmayacak olanlar : Fatih Terim,Hasan Şaş ve Elmander'in kanı... Bu kan hepimizin kanıdır. !!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder