27 Haziran 2012 Çarşamba

YAMALI NAMUS



Bugünkü kongreye ilişkin söylenebilecek çok şey var, ancak bunların hemen hepsi “ahlak” filtremden geçemediği için klavyeme yansımıyor.
Gerek saygıdeğer bakanımız Suat Kılıç, gerek saygıdeğer UEFA asbaşkanımız Şenez Erzik, gerek saygıdeğer TFF başkanımız Yıldırım Demirören, 3 Temmuz’da başlayan sürecin sıkıntılarından ve yönetilmesinden bahsettiler. Bunu bir sorun gibi algılayıp, algılatarak “çözüm”den bahsettiler.
Eğer ortada bir sorun varsa doğal olarak çözüm aranmalıdır. Ancak ortada bir sorundan ziyade hukuki bir dava varsa aranan şey çözüm değil adalet olmalıdır.

Diyelim ki olayı bir sorun olarak algıladınız ve çözdüğünüzü hatta olabilecek en iyi çözümü ürettiğinizi iddia ediyorsanız, federasyonun kurullarının bağımsız çalıştığını inkar etmiş olursunuz. Çünkü o kurullar hukuki bir meseleye adaletle hükmetmekten çok sizin çözüm yolunuza ayak uydurmuş olur.
Aslında bu çözüm dedikleri şey, tecavüze uğramış bir kız çocuğuna kızlık zarı dikmekten öte değil. Zira yöneticisine şikeye teşebbüsten ceza verdiğiniz kulübün tertemiz taraftarları “şike yaptıysak bizi düşürün” diye bas bas bağırdı. Evet, yöneticiniz şike yapmaya yeltendi (ve doğrusunu Allah biliyor belki de yaptı), ve kulübünüz küme düşmedi.
Artık, bu yüz küsür yıllık çınar yamalı bir namusla yaşamak zorunda.
Bu ulu çınarın bugününü kurtardınız belki, ancak, çok uzun zaman boyunca bu kara leke hep üzerinde kalacak. En üzücü yanı ise tertemiz taraftarının vicdanında yaşayacağı sızı.
Bu süreçte mücadele etmeyip, susan ve müdahene yapan her kişi ve kurum aynı kefededir. Müdahene; gücü yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin gönlünü alırken, İslamiyet’in dışına çıkmak, günaha girmektir. Ve bunlara hakkım helal değildir.
Bütün bu 3 Temmuz sürecini takip etmiş bir futbolsever olarak benim ağzımda ekşi bozuk bir tat kaldı. Süreç tamamlanmadı. Adli yargı biter, Yargıtay süreci başlar, o da biter… UEFA, FIFA dosyaları kapatır hükümlerini verir, o da biter. Ne olacağı rüzgarın nereden eseceği belli olmaz belki ceza gelir, belki beraat. Süreç ancak o zaman biter. Ancak şu bir gerçek ki ülke olarak, gerek terbiyemiz, gerek ahlakımızla bu sınavdan sınıfta kaldık.
Artık Türk futbolunun elinde kalan,
ezik büzük patlak bir lig,
gasp edilmiş haklar,
soyunma odası basılıp tehdit edilen hakemler,
karanlıkta verilen kupa görüntüleri
ve
YAMALI NAMUS

FossaGialloRosso Özel..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder