Bugünkü kongreye ilişkin
söylenebilecek çok şey var, ancak bunların hemen hepsi “ahlak” filtremden geçemediği
için klavyeme yansımıyor.
Gerek saygıdeğer
bakanımız Suat Kılıç, gerek saygıdeğer UEFA asbaşkanımız Şenez Erzik, gerek
saygıdeğer TFF başkanımız Yıldırım Demirören, 3 Temmuz’da başlayan sürecin
sıkıntılarından ve yönetilmesinden bahsettiler. Bunu bir sorun gibi algılayıp,
algılatarak “çözüm”den bahsettiler.
Eğer ortada bir sorun
varsa doğal olarak çözüm aranmalıdır. Ancak ortada bir sorundan ziyade hukuki
bir dava varsa aranan şey çözüm değil adalet olmalıdır.
Diyelim ki olayı bir
sorun olarak algıladınız ve çözdüğünüzü hatta olabilecek en iyi çözümü
ürettiğinizi iddia ediyorsanız, federasyonun kurullarının bağımsız çalıştığını
inkar etmiş olursunuz. Çünkü o kurullar hukuki bir meseleye adaletle
hükmetmekten çok sizin çözüm yolunuza ayak uydurmuş olur.
Aslında bu çözüm dedikleri şey, tecavüze uğramış
bir kız çocuğuna kızlık zarı dikmekten öte değil. Zira yöneticisine şikeye teşebbüsten ceza
verdiğiniz kulübün tertemiz taraftarları “şike
yaptıysak bizi düşürün” diye bas bas bağırdı. Evet, yöneticiniz şike
yapmaya yeltendi (ve doğrusunu Allah biliyor belki de yaptı), ve kulübünüz küme
düşmedi.
Artık, bu yüz küsür yıllık çınar yamalı bir
namusla yaşamak zorunda.
Bu ulu çınarın bugününü
kurtardınız belki, ancak, çok uzun zaman boyunca bu kara leke hep üzerinde
kalacak. En üzücü yanı ise tertemiz taraftarının vicdanında yaşayacağı sızı.
Bu süreçte mücadele
etmeyip, susan ve müdahene yapan her kişi ve kurum aynı kefededir. Müdahene; gücü
yettiği halde, haram işleyene mani olmamak, dalkavukluk yaparak, birinin
gönlünü alırken, İslamiyet’in dışına çıkmak, günaha girmektir. Ve bunlara
hakkım helal değildir.
Bütün bu 3 Temmuz
sürecini takip etmiş bir futbolsever olarak benim ağzımda ekşi bozuk bir tat
kaldı. Süreç tamamlanmadı. Adli yargı biter, Yargıtay süreci başlar, o da biter…
UEFA, FIFA dosyaları kapatır hükümlerini verir, o da biter. Ne olacağı rüzgarın
nereden eseceği belli olmaz belki ceza gelir, belki beraat. Süreç ancak o zaman
biter. Ancak şu bir gerçek ki ülke olarak, gerek terbiyemiz, gerek ahlakımızla
bu sınavdan sınıfta kaldık.
Artık Türk futbolunun elinde kalan,
ezik büzük patlak bir lig,
gasp edilmiş haklar,
soyunma odası basılıp tehdit
edilen hakemler,
karanlıkta verilen kupa
görüntüleri
ve
YAMALI NAMUS…
FossaGialloRosso Özel..
FossaGialloRosso Özel..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder