Malatya’dan 1971 yılında Almanya’nın Gelsenkirchen kentine göç eden Altıntop ailesi, 1982 kışının Aralık ayında ikiz bebeklere sahip oldu. Bu bebekler büyüyünce, Türk futbol piyasasının yıllarca ‘gurbetçi oyuncu avı’ adında başlattığı transfer pazarlıklarının zirvesinde kalmaya devam edeceklerdi. Hamit ve Halil Altıntop kardeşler yıllarca Türkiye’ye gelmeye sıcak bakmamış ve kariyerlerini Almanya’da şekillendirmek istemişlerdi.Bizde buradan başlayarak kısaca, milli oyuncumuz Hamit Altıntop’u ve kariyerini mercek altına aldık..
Hamit
Altıntop, amcasının etkisiyle DJK Gelsenckirchen takımında futbol hayatına başlamış,
sonrasında DJK Tus takımına transfer olduktan sonra buradaki oyunuyla dikkat
çekerek ikiz kardeşi Halil ile beraber kariyerindeki çıkış takımı olan SG
Wattenscheid 09 takımına transfer olmuştur.2000-03 yılları arasında bu kulüpte
75 maçta 12 gol kaydetmiş, iki yönlü bir orta saha oyuncusu olarak dikkat
çekmişti.
Hamit
Altıntop, Schalke’nin radarına takılmış ve 2003-07 yılları arasında bu kulübün
formasını giymiş, 113 maçta 8 gol atmıştır. Schalke kariyeri Hamit için çok
önemli bir basamak olmuştu. Hamit, Şampiyonlar Ligi’ndeki performansıyla da ses
getirmiş, orta saha’nın ortasında veya orta saha’nın sağındaki göstermiş olduğu
iki yönlü başarılı futbolla bir çok kulübün dikkatini çekmişti. Rahmetli eski
başkanımız Sayın Özhan Canaydın da kendisini çok istemiş fakat Hamit kariyerini
Almanya’da sürdürebilmek adına Bayern Munih takımını tercih etmişti. Hamit’in,
Bayern Munih’e transferinde Schalke’deki göstermiş olduğu performans kadar,
milli takımın değişilmez oyuncularından biri olması da etki etmiştir.Bonservisi
elinde olarak Alman devine transfer olmuş ve
ilk sezonunda Bayern ile Lig Kupası, Almanya Kupası ve Bundesliga şampiyonluğu yaşamıştır. 2009 yılında
başlayan sakatlığı kariyerini olumsuz etkilese de milli takımın hala değişilmez
oyuncusu olmayı başarmış,kalitesinden hiçbir şey kaybetmemişti.2007-11 yılları
arasında Bayern Munih formasını 63 kere giymiş ve 7 gol atarken,daha çok asist özelliği
ile dikkat çekmişti.
Hamit,
Mourinho’nun 2011 yılındaki transfer stratejisini Türk oyunculardan
faydalanmayı düşünen bir yapıya dönüştürmesiyle birlikte bonservisi elinde
olarak Real Madrid takımına transfer olmuştur. Sakatlıklarından ve form
durumundan sadece 4 maç oynayabilen Hamit , Madrid kariyerinde 1 gol atmıştır.
Mourinho tarafından El Classico’da da görev alan Hamit,kendisi için görev
yaptığı en son alternatif olan sağ bek pozisyonunda görev almış, vasat bir
performans çizmişti.
Hamit,
Real Madrid’de forma şansı bulamamasının yanı sıra,kendisine Milli takımlarda
hep şans verip, ona değerli olduğunu hissettiren Fatih Terim hocamızın ve
camiamızın da yıllardır kendisini kadrosuna katmak istemesiyle beraber,yoğun
pazarlıklar sonucu Fenerbahçe yerine
Galatasaray’ı tercih etmiştir. Karakterli bir yapısı olan oyuncumuz, ekonomik
şartların rakibimiz tarafından daha iyi önerilmesine rağmen, hem camiamızı
kabul etmiş hem de hocamızla çalışmayı tercih etmiştir.
66
maçta 7 gol ve asistleriyle milli takımın değişilmez parçası olan milli
oyuncumuz,ilk lig maçında bir derbi heyecanı yasamış ve Fenerbahçe’ye karsı 10
kişi ile kazanılan Süper Kupa’da imzası olmuştur. Hamit Altıntop,
sakatlıklarından ve son dönemde
kulüplerinde fazla şans bulamamasından ötürü iyi bir form durumu yakalayamamış
da olsa, camiamız ve hocamız onun arkasında durarak, önce Bursaspor
karşılamasının ilk yarısı,sonra da Manchester United deplasmanındaki etkili
oyununu Akhisar maçında da asisti ve hareketli futboluyla yavaş yavaş yukarı taşımaya
başlamış,herkese kalitesinden incelikler sunmaya davet etmiştir.
Hamit,
orta saha’nın ortası, orta sahanın sağ iç bölgesi, sağ kanat ve sağ bek
pozisyonlarında görev alabilen, tam joker tabir edilen oyuncudur. Hamit’in topu
iyi saklaması, oyunu iyi okuması, topsuz alanda oyunu daraltması, oyunu çift
yönlü oynayabilmesi, savunma arkasına etkili toplar atabilmesi acısından da Selçuk
ve Melo’yu da bu noktada rahatlatan bir oyuncu profili olmuştur. Hamit’in aynı
zamanda en etkili özelliği uzaktan yapmış olduğu sert ve isabetli vuruşlardır.
Bu özelliğiyle atmış olduğu son derece güzel, jenerik goller mevcuttur. Camia
olarak Hamit’e güvendikçe, fazlasıyla karşılığını alabileceğimizi hissettirmiştir.
Hamit’in en çok üstünde durması gereken sıkıntısı ise sıklıkla yasamış olduğu sakatlık
sorunlarıdır. Aynı zamanda Hamit, birebirde çabuk, acık alanda hızlı, topla
beraber driplingli bir oyuncu olmasa da diğer özellikleriyle kanat oynadığı
zaman yasadığı bu zafiyeti kapatacak güçte ve kalitededir.
Hayatının
en başarılı kariyerinin Galatasaray forması altında olmasını diler, camia
olarak her zaman arkasında bir rüzgar gibi olacağımızı ve onun bir yelkenli
gibi başarıdan başarıya bizi zaferler denizinde sürükleyeceğine inancımız
tamdır. Başarılar füzeci Hamit..
FossaGialloRosso Analiz Ekibi..
FossaGialloRosso Analiz Ekibi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder